Giriş

Bize Yahya, ona Süfyân, ona Mansûr; (T) Bize Zâide, ona Mansûr, onlara Talha, ona da Enes; (T) Bize Muhammed b. Mukâtîl, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bazen aileme döndüğümde yatağımın üzerine düşmüş bir hurma buluyorum. Ancak yemek için aldığımda zekat (malı) olmasından endişe edip onu atıveriyorum."


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Said el-Kattân arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
18173 B002432 Buhari, Lukata, 6

Bize Yahya, ona Süfyân, ona Mansûr; (T) Bize Zâide, ona Mansûr, onlara Talha, ona da Enes; (T) Bize Muhammed b. Mukâtîl, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bazen aileme döndüğümde yatağımın üzerine düşmüş bir hurma buluyorum. Ancak yemek için aldığımda zekat (malı) olmasından endişe edip onu atıveriyorum."


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Zâide b. Kudâme arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280123 B002432-2 Buhari, Lukata, 6


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
18170 B002430 Buhari, Lukata, 5

Bize Kuteybe b. Saîd, ona İsmail b. Cafer, ona Rabia b. Ebu Abdurrahman, ona Münbais'in azatlısı Yezîd, ona da Zeyd b. Halid el-Cüheni (ra) şöyle demiştir: Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) buluntu malın hükmünü sordu. Rasulullah (sav) "onu bir sene ilân et. Sonra onun ağız bağını ve çıkınını iyi­ce belle ve ondan nafaka olarak faydalan. Eğer sahibi gelirse, onu sahibine iade et" buyurdu. (Orada bulunanlar) "ey Allah'ın Rasulü, buluntu koyunun hükmü nedir?" dediler. Rasulullah "onu tut. Çünkü o ya senin, ya mümin kardeşinin, yahut da kurdundur" buyurdu. Adam "ey Allah'ın Rasulü, buluntu devenin hükmü nedir?" diye sordu. Zeyd ibn Hâlid der ki: Rasulullah (sav) yanakları ya da yüzü kızaracak kadar öfkelendi ve "ondan sana ne? Sâhibi ona kavuşuncaya kadar o hayvanın ayakkabısı ve su tulumu beraberindedir" buyurdu.


    Öneri Formu
18192 B002436 Buhari, Lukata, 9

Bize Amr b. Abas, ona Abdurrahman, ona Süfyân, Rabia, ona Münbais'in azatlısı Yezîd, ona da Zeyd b. Halid el-Cüheni (ra) şöyle demiştir: Bir bedevi gelip Hz. Peygamber'e (sav) bulduğu bir malın hükmünü sordu. Rasulullah (sav) "onu bir sene ilân et. Sonra onun ağız bağını ve çıkınını iyi­ce belle. Eğer malın özelliklerini bildiren biri gelirse, ona iade et, gelmezse ondan nafaka olarak faydalan" buyurdu. Adam "ey Allah'ın Rasulü, buluntu koyunun hükmü nedir?" dedi. Rasulullah "o ya senin, ya mümin kardeşinin, yahut da kurdundur" buyurdu. Adam "ey Allah'ın Rasulü, buluntu devenin hükmü nedir?" diye sordu. Zeyd ibn Hâlid der ki: Rasulullah'ın (sav) yüzü öfkeden kızardı ve "ondan sana ne? O hayvanın ayakkabısı ve su tulumu beraberindedir, su kaynağına ulaşır ve ağaçlardan yer" buyurdu.


    Öneri Formu
205288 B002427 Buhari, Lukata, 2

Bize Adem, ona Şu'be (T); yine bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Seleme, ona Süveyd b. Ğafele şöyle demiştir: Ubeyy b. Ka'b (ra) karşılaştım, bana şöyle dedi: Ben bir kese (bulup) aldım; içinde yüz dinar vardı. hemen Peygamber'e (sav) getirdim. O da bana "Onu bir sene boyunca ilan et" buyurdu. Ben de bu keseyi bir sene boyunca ilân ettim. Fakat onu tanıyan kimseye tesadüf etmedim. Sonra Peygamber'e geldim. Hz. Pey­gamber (sav) "Bir sene daha bildir" buyurdu. Onu bir sene daha ilân ettim. Fakat sahibini bulamadım. Sonra üçüncü defa Peygamber'e geldim. Bu sefer Hz. Peygamber (sav) "Bu paranın kesesini, sayısını ve kese­nin ağız bağını iyi koru. Sahibi gelirse keseyi ona ver, gelmezse ondan yararlan" buyurdu. Ben de ondan faydalandım. Ravi (Şu'be) der ki: Daha sonra onunla (Suveyd b. Ğafele ile) Mekke'de karşılaştım bana "ilanın üç yıl mı, yoksa bir yıl mı olduğunu tam bilmiyorum."


    Öneri Formu
280122 B002426-2 Buhari, Lukata, 1

Bize İshak b. İbrahim, ona Nadr, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Berâ ona da Ebu Bekir; (T) Bize Abdullah b. Recâ, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Berâ, ona da Ebu Bekir (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: (Hz. Peygamber (sav) ile hicret yolunda iken sığındığımız mağaranın etrafını keşif için) dolandım. Derken koyun­larını sürüp gelmekte olan bir çoban ile karşılaştım. Ona “sen kimin çobanısın?” dedim. O da Kureyş'ten tanıdığım bir adamın ismini söyledi. Ona “senin süt veren koyunun var mı?” dedim. “evet, var” dedi. “benim için süt sağar mısın?” dedim. “evet, sağarım” dedi. Benim talebim üzerine, sürüsünden bir koyun yakaladı. Ona ko­yunun memesindeki tozları, sonra ellerini silkelemesini söyledim. -Râvî, “bu şekilde” dedi ve silkeleme şeklini, avuçlarını birbirine vurarak gösterdi.- Daha sonra benim için bir miktar süt sağdı. Ben, Allah'n Rasulü (sav) için, deriden bir kap hazırlamıştım, ağzında bir bez vardı. Sütün üzerine, dibi soğusun diye, biraz su döktüm. Nihayet Peygamber Efendimizin yanına geldim ve “iç, Ey Allah'ın Rasulü” dedim. Allah'ın Rasulü (sav), ben razı olana kadar, sütten içti.


    Öneri Formu
280125 B002439-2 Buhari, Lukata, 12


Açıklama: Yakacak ve kabir örtüsü olarak yaygın bir şekilde kullanıldığı için izhir bitkisi Resûl-i Ekrem tarafından bu hükmün dışında tutulmuştur. Mâlikîler sinameki otu, misvak ve baston yapımında kullanılan ağaçlar gibi günlük hayatta ihtiyaç duyulan bitkileri bu istisnaya dahil ederken Şâfiîler’in çoğunluğu, Hanbelîler’den Ebû Ya‘lâ el-Ferrâ ve Ebü’l-Hattâb el-Kelvezânî dikenli zararlı bitkileri de aynı gruba sokmuşlardır. Harem’in kurumuş otlarından faydalanılması Hanefî, Şâfiî ve Hanbelîler tarafından câiz görülürken Mâlikî mezhebince helâl sayılmamıştır. bk. https://islamansiklopedisi.org.tr/harem--mekke-medine

    Öneri Formu
18184 B002434 Buhari, Lukata, 7


    Öneri Formu
18187 B002435 Buhari, Lukata, 8


    Öneri Formu
205119 B002431 Buhari, Lukata, 6